Amerikan Başkanı Donald J. Trump, bugün yaptığı bir Twitter paylaşımında, İran’ın ABD’nin 150 milyar dolardan büyük bir maddi sorumluluk üstlendiği ve 2015 yılında İran’ın nükleer silahlarını kademeli olarak imha etmesi karşılığında Batı ülkeleri tarafından uygulanan ekonomik ve askeri yaptırımların kaldırılmasını öngören Ortak Geniş Aksiyon Planı’na uymadığını ve bunun kendi hükümetinden önce (Obama döneminde) başladığını iddia etti.
iddiası için bir delil veya kaynak göstermeyen ABD’li lider, Tahran’ın uranyum stoklama sınırını ihlal ettiğini belirterek bu durumu “İyi değil!” diye değerlendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, Salı gecesi twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, İran’ın dünya güçleriyle nükleer anlaşmasını “uzun zaman önce” çiğnediğini ve anlaşmadan çıktığını iddia etti.
Birleşmiş Milletlerin, İran’ın 2015’de imzalanan Ortak Geniş Aksiyon Planı’na (JCPOA) uyup uymadığını denetlemekle görevli olan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, Pazartesi gününe kadar İran’ın anlaşmanın şartlarını yerine getirdiğini belirtiyor.
Ne var ki, Tahran, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş uranyum rezervlerini 2015’de imzalanan anlaşmada belirlenen sınırın üstüne çıkardığını duyurdu.
Ancak bu sabahki Twitter paylaşımında Trump, “İran, ben başkan olmadan önce (İran’a) 150 Milyar Dolar (artı 1.8 Milyar Dolar nakit) ödeyen ABD ve HİÇBİR ŞEY ödememiş diğer taraflarla imzaladığı nükleer anlaşmayı ihlal ediyordu. Şimdiyse (uranyum) rezerv limitini aştılar. İyi değil!” diyerek, İran’ın uranyum rezervlerini arttıracağına yönelik açıklamasına tepki gösterdi. https://twitter.com/realDonaldTrump/status/1146268912553775110
Trump,geçtiğimiz günlerde yaptığı bazı açıklamalarda İran’ın anlaşmanın “ruhuna” uygun davranmadığını da ifade etmişti.
Başkan Trump ayrıca geçtiğimiz Pazartesi günü yaptığı bir açıklamada İran’ın anlaşmanın “temel unsurlarını” değiştirerek “ateşle oynadığını” savundu.
Trump yönetimi 2018 yılında Ortak Geniş Aksiyon Planı’ndan tek taraflı çekilmiş ve anlaşma uyarınca kaldırılan İran’a yönelik petrol ihracatı, finansal işlemler ve diğer sektörlere yönelik yaptırımları geri uygulamaya koymuştu.
Tek taraflı olarak anlaşmadan çekilen Trump’ın İran’ı anlaşmanın ruhuna uymamakla suçlaması dikkat çekiyor.
Trump ayrıca, Avrupa devletlerini de İran’a yaptırım uygulamaya çağırdı. İsrail de bu çağrıyı destekleyen ülkeler arasında.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Salı günü(dün) İran’ı, kendisine uygulanan ekonomik baskıyı hafifletmek için (uranyum rezervlerini arttırma yoluyla) uluslararası topluma “şantaj yapmakla” suçladı.
Rusya, Çin, Fransa, İngiltere ve Almanya, Ortak Geniş Aksiyon Planı Anlaşması’ndan, İran anlaşmanın şartlarına uyduğu sürece çekilmeyeceklerini ve İran’a ekonomik yaptırım uygulamayacaklarını açıklamışlardı.
Ne var ki, AB ülkeleri ekonomik açıdan zor günler geçiren İran’ın acil olarak ihtiyaç duyduğu bazı ticaret anlaşmalarını hayata geçirmekte ayak diretiyorlar. Uzmanlar bu durumu Avrupa ülkelerinin ABD’ye açıkça ve tam olarak karşı çıkmaktan kaçındıkları şeklinde yorumluyor.
Yalnızca Almanya, ülkede yapması planlanan altyapı çalışmalarını başlatmış durumda.
Tahran, diğer ülkelerin de ekonomik alanda İran’a verdikleri sözleri tuması ve yapılan anlaşmaların hayata geçirilmesi sürecinin hızlanması için 8 Mayıs’ta zenginleştirilmiş uranyum için 2015’teki anlaşmada belirlenen rezerv limitini aştığını açıkladı.
İran’ın bir diğer hedefiyse anlaşmadan çekilmemiş olan ülkelerin, özellikle petrol alanındaki yaptırımlarını hafifletmesi için ABD’ye baskı yapmasını sağlamak.
Zenginleştirilmiş uranyum, askeri uzmanlarca dünyadaki en ölümcül silah bileşenlerinden biri olarak görülüyor.
ABD ile İran arasındaki son gerilim, Basra Körfezi’nde yaşandı. ABD’nin giderek askeri varlığını artırdığı bölgede İran, kendi hava sahasına girdiğini iddia ederek bir Amerikan insansız hava aracını (iha) vurmuştu.