• Köşe yazarları ülke gündemi ve siyasiler hakkında neler yazdı?

    Gazetelerin köşe yazarları bugün neler yazdı, gündemi nasıl gördü? İşte günün öne çıkan köşe yazıları

    ABDULKADİR SELVİ: ERDOĞAN İLE BAHÇELİ NE KONUŞTULAR

    Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, “Erdoğan ile Bahçeli ne konuştular?” başlığıyla yayımlanan yazısında Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı öncesi ileri sürülen bir söylentinin, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı öfkelendirdiğini aktardı. Selvi, Akar için “Küplere bindi” ifadesini kullandı.

    Selvi yazısına “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyareti siyasi kulisleri hareketlendirdi. Kimi bunu kabine değişikliğinin işareti olarak gördü. Kimi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerindeki değişiklik hakkında Bahçeli’yi bilgilendirme olarak değerlendirdi” ifadeleri ile devam etti:

    Selvi’nin yazısının ilgili bölümü şöyle:

    “Cumhur ittifakının liderleri olduğu için Erdoğan ile Bahçeli’nin masasında çok önemli gündem maddeleri var. Ama cumhur ittifakında bir sorun yok, o nedenle iki liderin bir ’ayar’ yapmasına ihtiyaç duyulmuyor. Ankarakulislerini hareketlendiren Kasım ayında erken seçim ya da kabine değişikliğine gelince, AK Parti ve MHP cephesi ortak bir dil kullandı. ‘İki liderin gündeminde erken seçim yok’ dediler. Ama kabine değişikliğine ilişkin bir bilgi edinemedim.

    Bir başlık da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilgiliydi. AK Parti cephesi sistemle ilgili çalışmalarını tamamladı. Ama henüz iki parti bir araya gelmedi. Anayasa değişikliğini gerektirmeyecek birtakım düzenlemelerden söz ediliyor. Bir ara Bahçeli’nin partili cumhurbaşkanının tutmadığı yönünde değerlendirmeler yaptığı söyleniyordu. MHP Lideri’nin kamuoyu önünde bu yönde bir değerlendirmesi olmadı. Ayrıca partili cumhurbaşkanlığı, Erdoğan’ın kırmızı çizgisi. Erdoğan, parti ile bağını sürdürmekte kararlı. Bu konuyu olmazsa olmaz görüyor. İki liderin sistem konusunu görüşmek üzere apar topar bir araya geldiklerini sanmıyorum. Bana yansıyan değerlendirmeler iki liderin önemli bir ’devlet meselesi’ni ele aldıkları yönünde.”

    YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

    ERTUĞRUL ÖZKÖK: “23 HAZİRAN’IN İLK OLUMLU SONUCU: NEPOTİZME SAVAŞ”

    Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, “23 Haziran’ın ilk olumlu sonucu: Nepotizme savaş” başlığıyla yayımlanan yazısında AK Parti’ye yakın çevrelerde başlayan ‘savaşın’ gizli kodlarının dikkatini çekmeye başladığını söyledi.

    Ertuğrul Özkök köşe yazısının devamında, “Önceki gün Ahmet Davutoğlu’nun Financial Times gazetesine verdiği mülakatı okurken bir şey dikkatimi çekti. Davutoğlu, kuracağı partinin ilkeleri sayarken, ’nepotizm’e karşı mücadeleden de söz etmiş” ifadesini kullandı.

    Özkök şöyle devam etti:

    “Aslında bu yeni söylediği bir şey değil…

    Başbakanlığı sırasında AKP’li partililerle konuşurken en az üç defa, onlara parti olarak nepotizmle mücadele etmeleri gerektiğini söylemişti.

    Nepotizm, ’akraba-i taalukat yönetimi’ olarak tarif edilebilir.

    Yani bakanların, kamusal yöneticilerin, belediye başkanlarının akrabalarını, yakınlarını önemli görevlere getirmeleri…

    Bir tür akraba kayırmacılığı olarak tarif edilebilir.

    Ahmet Davutoğlu başbakanlığı sırasında bunu çok dile getirdi ama toplumun gündemine sokmayı başaramadı.

    Onun yapamadığını şimdi CHP yapıyor…”

    YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

    MUHARREM SARIKAYA: PARTİLERE SİSTEM YAPILANMASI: GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI KALKIYOR, BAŞKANLAR GELİYOR”

    Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya “Partilere sistem yapılanması: Genel başkan yardımcılığı kalkıyor, başkanlar geliyor” başlığıyla yayımlanan yazısında, sandıkların tamamının ittifaka dayalı hale gelmesinin, siyasi partileri de yeniden yapılanmaya ittiğini belirtti.

    Sarıkaya,”Bunun ilk uygulamasını bu hafta sonu İYİ Parti’de göreceğiz” ifadesini kullandı.

    Sarıkaya şöyle devam etti:

    “Ancak diğer partiler de örgütlenme ve program yapısını yeniden dizayn için kolları sıvamış durumda…

    Ankara’da tüm parti genel merkezlerinde badana boya sezonuna girilmiş gibi yeniden yapılanma hazırlığı var…

    Çünkü yeni sistemin ihtiyaç duyduğu yüzde 50+1’in ancak ittifaklarla sağlanabilmesi, siyasi parti yapılarının da buna uygun hale getirilmesini zorunlu kıldı.

    Sivil örgütlerinden, belediye meclislerine, parlamentoya uzanan geniş alanda ittifak ilişkilerini takip edecek ve düzenleyecek yeni bir birime veya başkanlığa ihtiyaç duyuyor.

    Kurulan ittifakın denetimi ve öteki ile de ittifak işbirliğinin olanaklarının sürekli deneyimlenmesine dayalı süreçlerin de kapısını aralıyor.

    YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ