KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, AK Parti’nin 17 yıllık iktidarında yaşanan kırılma noktalarını ve geldiği noktayı değerlendirdi. Ağırdır, AK Parti’nin 2013 yılından sonra ‘ötekiler’ üzerinden tanımlanan bir siyaset benimsediğini söyledi.
T24‘teki yayında konuşan KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “AK Parti’nin en güçlü vaadi ‘makbul vatandaş’ tanımını kaldırmaktı, ancak kaldırmak bir yana buna bir de ‘dindarlık’ eklendi” dedi.
“ERDOĞAN 2002 YILINDA EKONOMİK BOLLUKTAN FAYDALANDI”
Yıllarca hizmet alamamış ve aradığını bulamamış toplumun 2002 yılında AK Parti’ye bir şans verdiğini söyleyen Ağırdır, AK Parti’nin o dönemki ekonomik bolluktan faydalandığını belirtti. Ağırdır, AK Parti’nin siyasi tarzını ‘ikili karakter’ olarak değerlendirirken, 2002-2007 yılları arasında dindarlığın değil, sosyal politikalar konusunda yapılan yardımların yüzde 47’ye ulaşmada fayda sağladığını aktardı.
SEMPATİZANLAŞTIRMA VE AK PARTİLİLEŞME SÜRECİ
AK Parti’nin yüzde 47’lik oyunu 2009 yerel seçimlerinde yüzde 39’a düşürmesini Türk milletinin yapılan işlere bakarak seçim yaptığını ve hizmete oy verdiği olarak açıklanabileceği ve bu sebeple 2009’dan itibaren AK Parti’nin zihniyetinde farklılıklar olduğuna değindi. Bu farklılıklardan birinin ise seçmenlerini sempatizanlaştırma ve AK Partilileştirme sürecine dönüştürmesi olduğunu söyledi.
‘ÖTEKİLER’ SİYASETİ
2011 yılından itibaren ise AK Partilileştirilmiş seçmenin Tayyip Erdoğanlaştırılmış kitleye dönüştüğünü belirten Ağırdır, 2013 yılından sonra ‘ötekiler’ üzerinden tanımlanan bir siyaset evresine dönüştüğünü aktardı.
Bugünki durumu “2002’de iktidara gelirken itiraz ettikleri tüm argümanlar yeniden diriltildi” diyerek değerlendiren Ağırdır, şöyle devam etti:
“Erdoğan iktidarını koruyor demek mümkün fakat kutuplaşmalara teslim bir toplum üzerinde yoğunlaşıyor. Bu ülkeye büyük bir kötülük. Araştırmalarımıza göre AK Parti bugün gelindiği noktaya bakıldığında, 1 Kasım’da 100 kişiden 45’inin desteğini alıyordu ama şimdi 25-26 kişiden destek alabiliyor ve bunu MHP desteğiyle yapabiliyor.”
