Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı açılışı yapılan MİT’in yeni binasını yazdı.Ataklı, açılış törenine katılanlar arasında Diyanet İşleri Başkanı’nın katılmasını ve açılışın dua ile yapılmasını “Demek ki istihbarat konumuz ilk günden Allah’a havale durumda.” diyerek eleştirdi.
“AKP Genel Başkanı’nın çok övünerek açtığı MİT binasının çevresini üç metrelik beton duvarlar koruyormuş.” diyerek devam eden Ataklı, binaya izinsiz girişi önleyen sistemlerin konulduğunu belirtirken “Sızma olmayacakmış bundan sonra. Bundan önce oluyor muydu ki?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Ataklı’nın “Bunlar hep Amerikan dizilerinin kabahati” yazısından bir bölüm şöyle:
“ÇOK GÜLDÜM
Bunlar hep Amerikan dizilerinin kabahati
İstihbarat, bir devletin en temel ihtiyaçlarından biri.
İyi bir istihbaratınız yoksa ülkeniz içeriden ve dışarıdan yıkılmaya mahkum olur.
Nereden geldi bu aklıma?
Önceki gün MİT’in yeni binası açıldı.
Ama ne açılma.
5 dönümlük devasa bir tesis.
Adını da “Kale” koymuşlar.
Yandaş yalaka medya, “Devlet ricali açılıştaydı” diyor.
‘Devlet ricali’ denilen kişilerin tam ortasındaki, sarığı ve cüppesi ile Diyanet İşleri Başkanı oluyor.
“Kale”nin açılışı dualarla yapılmış.
Demek ki istihbarat konumuz ilk günden Allah’a havale durumda.
MİT Müsteşarı kaldıracak ellerini yukarı, bir dua okuyacak, istihbarat şak diye gelecek.
Şaka şaka.
AKP Genel Başkanı’nın çok övünerek açtığı MİT binasının çevresini üç metrelik beton duvarlar koruyormuş.
Binaya izinsiz girişi önleyen sistemler konulmuş.
Sızma olmayacakmış bundan sonra.
Bundan önce oluyor muydu ki?
Devlet ricali denilen kişiler öyle mutlu ki, zannedersiniz bugüne kadar MİT diye bir teşkilatımız yoktu. Hiç istihbarat alamıyorduk, sağ olsun AKP’nin Başkanı sayesinde buna da kavuştuk.
Ya AKP Genel Başkanı’nın konuşmasına ne demeli?
Demiş ki Erdoğan, “Suriye krizinde sahada aktif rol oynadı. Sınır ötesi harekatların başarısına büyük emek verdi.”
Sonra devam etmiş; “Şimdi Lib-ya’da üzerine düşen görevleri hakkıyla yerine getiriyor.”
Ama en önemli cümlesi bana göre şu; “Yurt dışında daha fazla örtülü faaliyet yürüten bir istihbarat hedefliyoruz.”
Bu sözleri söylemesi için Erdoğan’a kim danışmanlık yaptı çok merak ediyorum.
Muhtemelen bu kişi, Amerikan dizilerini çok seyreden biri.
Muhtemelen hem siyaset hem devlet hem de istihbarat cahili.
Çünkü bu cümleler aslında açıkça “suç itirafı” gibi.
Hangi devlet, kendi ülkesi dışındaki “örtülü operasyonlardan” bu kadar açık biçimde söz eder?
Adı üstünde; “Örtülü operasyon.” Yani yasa ve hukuk dışı olduğu gibi uluslararası ilişkilere de aykırı operasyon.
Efendim istihbarat örgütleri bunu yapmıyor mu?
Yapıyor ama asla övünerek anlatmıyor hatta bir şekilde deşifre olursa da kesinlikle inkar ediyor.
Bizim “Amerikan dizisine” meraklı danışmanlar, Beyaz Saray’ı, CIA’yı, FBI’yı, kirli operasyonları konu alan filmleri izleyip bunun hayaline kaptırıyorlar kendilerini.
Yarın birileri çıkıp da “Suriye’de hangi operasyonları yaptınız?” der ve üstelik önümüze bir liste koyarak “Bu eylemler sizin marifetiniz mi?” diye sorarsa ne yapılacaktır?
Yeni bir bina yapıldı diye her şeyi ortaya dökmenin alemi var mı bilemiyorum.
Bunun dışında AKP Genel Başkanı’nın konuşmaları “Ortadan kaldırdık, Türkiye’yi kurtardık” dedikleri, “Derin devletin yeni versiyonu” değil mi?
Süleyman Demirel’in yıllar önce söylediği “Devlet bazen rutin dışına çıkar” sözünü nasıl eleştirmişti AKP ve sözde demokrat yandaş yalakaları.
Şimdi AKP Genel Başkanı’nın söylediği “Yurt dışında daha fazla örtülü faaliyet yürüten bir istihbarat yapısı hedefliyoruz” cümlesi bundan farklı mıdır?”
Tamamını okumak için tıklayın.