Rabia Naz’ın şüpheli ölümüne ilişkin Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nca hazırlanan rapor, TBMM Araştırma Komisyonu’na ulaştı. Raporda, “Tanımlanan travmatik lezyonların yüksekten düşme ile uyumlu olduğu, yüksekten ayak üstüne düşme olgularına özgü bulgular tespit edilmiştir” denildi.

TBMM’de kurulan ‘Rabia Naz Vatan Başta Olmak Üzere Şüpheli Çocuk Ölümlerinin Araştırılması Komisyonu’, çalışmalarını tamamlayarak rapor yazma aşamasına geçti.

Komisyon, Eynesil’de baba Şaban Vatan’ın 12 Nisan 2018’de evinin önünde ağır yaralı bulunup, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren kızı Rabia Naz Vatan’ın ölümüne ilişkin gündeme getirdiği adli tıp raporlarındaki çelişkileri dikkate alarak, bunun üzerine gitti.

Şaban Vatan, elbiselerdeki lekelerin tekerlek izi olduğunu iddia ederken, bugüne kadar adli tıp ve emniyet kriminal incelemelerinde izler hakkında kesin bir tanımlama yapılamadı.

Adli tıp ve kriminal raporlarında Rabia Naz’ın elbisesi üzerindeki izlere ilişkin, ‘lastik izi olabileceği’ ve ‘lastik izi olduğu kanaatinin oluşmadığı’ yönünde farklı tespitler yer aldı.

Elbisedeki izlerin vücutta izdüşümünün olmadığı, hatta herhangi bir ekimozun dahi bulunmadığı, bu durumun trafik kazası ihtimalini azalttığına ilişkin tespitlerin yanında, trafik kazası olabileceğine ilişkin uzman görüşü bulundu.

‘TRAFİK KAZASINA ÖZGÜ BULGULAR BULUNMADIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR’

Bunun üzerine komisyon, adli tıp ve kriminal raporlara ilişkin baba Şaban Vatan’ın iddialarının değerlendirilmesi için Hacettepe Üniversitesi’nden yeniden uzman raporu talep etti.

Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nergis Cantürk’ün, Rabia Naz’ın ölümüne ilişkin adli tıp ve kriminal raporları inceleyerek hazırladığı rapor, komisyona ulaştı.

Raporda, çocuğun ölümünün künt genel beden travmasına bağlı omur, pelvis ve ekstremite (L3-5, femur boynu, sakroiliak eklem, ayak bilek kemikleri ve tibia) kemik kırıkları ile birlikte meydana gelen retroperitoneal kanama, akciğer kontüzyonu ve pnömotoraks sonucu meydana gelmiş olduğuna dikkat çekilerek, “Tanımlanan travmatik lezyonların yüksekten düşme ile uyumlu olduğu, yüksekten ayak üstüne düşme olgularına özgü bulgular tespit edildiği, tanımlanan travmatik lezyonlar içinde çocuğun yaya olması durumunda geçirilen trafik kazasına özgü bulgular bulunmadığı tespit edilmiştir” denildi.