Ordu’da fındık üreticilerinin ikinci geçim kaynağı kestane. Fakat 4 yıldır devam eden siyanürlü maden arama faaliyetleri bu alanları vurdu. 1140 dekar kestane ormanı ile 729 dekar tarım arazisi yok edildi. Ünye’deki altın işletmesi çalışma sahasını genişletmek için ÇED süreci başlattı. Eğer alan genişletilirse, 2040 dekarlık tarım alanı ile 1900 dekarlık kestane ormanı daha yok olacak. Bu da fındık ve kestane üretimindeki ürün kaybı maliyetinde ciddi artışı beraberinde getirecek.
Fındık deyince akla gelen ve Türkiye’nin deposu olan Ordu da siyanürle maden aramaya kurban ediliyor. Agos’ta yer alan haberde, ÇED raporu kabul edilmeden yapılan sondaj çalışmalarından etkilenen su kaynaklarına ‘içilmez’ raporu verildi. Köylüler, işletmenin yaşam alanlarını, üretim alanlarını mahvedip geriye yaşanmaz bir yer bırakıp gitmesini istemiyor.
HEM ARAMA ALANINI GENİŞLETMEJK HEM DE SÜREYİ UZATMAK İSTİYORLAR
İngiliz ortaklı Altıntepe Madencilik şirketi tarafından yürütülen arama faaliyetleri 16 hektarlık arazide yapılıyor. Ancak, şirket alanı 3 katına çıkarmak istiyor. 5 yıllık olan maden arama ruhsatı da 5 yıl daha uzatmak istiyor.
Maden arama faaliyetleri nedeniyle, karaca, domuz gibi hayvanlar köylere inmeye başladı. Fındıkta küf ve çift doğum görülüyor. Meyveler ise olmadan dökülüyor. Fındık üreticilerinin ikinci geçim kaynağı kestane fakat maden arama faaliyetleri başladığı 2015 yılından bu yana 1140 dekar kestane ormanı ile 729 dekar tarım arazisi yok edildi.
ÜRÜN KAYBI MALİYETLERİ ÇOK FAZLA ARTACAK
Ünye’deki altın işletmesi çalışma sahasını üç kat daha büyütmek için ÇED süreci başlattı. Eğer istedikleri olursa, 2040 dekarlık tarım alanı ile 1900 dekarlık kestane ormanı daha eklenecek. Maden arama sahasının genişletilmesiyle birlikte fındık ve kestane üretiminde gelecek beş yılda ürün kaybının maliyeti 17 milyon TL olacak. Gelecek 15 yılda da fındık, kestane balı, kivi ve cevizde yaşanacak potansiyel ürün kaybının maliyeti de 58 milyar TL’yi bulacak.
Karadeniz Doğa ve Çevre Derneği tarafından hazırlanan raporda, maden sahasının genişletilmesinin olası sonuçları şöyle sıralandı:
– Siyanür ve ağır metallerin toprakla birlikte polenlere de bulaşması arıcılığa zarar verecek.
– Maden ocağı tarafından kullanılan atık suların çevreye yayılmasıyla kirlenen Elekçi Irmağı’ndaki kirlilik oranı artacak.
– Maden çıkarma sürecinde gerçekleşecek patlamalar, yer altı sularının yönünün ve dağılımının değişmesine neden olacak.
– Bölgenin orman ekosistemi bozulacak.
– Yüksek heyelan riski doğacak.
– Yerleşim yerleri de yüksek tonajlı taşıma araçlarının yol açacağı sarsıntı nedeniyle zarar görecek.
– Siyanürün en zararlı hali olan gaz hali, özellikle buharlaşma ile yağmur olarak toprağa yeniden inecek ve farklı yönlere taşınarak etkisi genişleyecek.
